GUE/NGL

Geçen Eylül’de yapılan seçimlerde, seçmenler SYRIZA’nın iki eksene dayanan yeni siyasi programını kabul etti:

GUE/NGL Milletvekillerinin Diyarbakır’ın Sur İlçesine Girmelerine İzin Verilmedi

GUE/NGL heyeti, Türkiye ziyaretine dair raporunu Strazburg’da 8 Mart günü saat 17.30’da açıklayacak.

GUE/NGL

Cizre sakinlerine yönelik ölümcül saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz.

28 Kasım 2011 Pazartesi

Özeleştiride Değişen Bir Şey Yok...

Turnusol'daki "69 EDP'liden özeleştiri gibi kurultay çağrı metni" başlıklı haberi okudum. Üşenmeyip okumak isterseniz işte şurada:

Ve fakat metni okudukça "özeleştiri nerede yahu, ben mi göremiyorum acaba?" diye düşünmeye başladım. Bir süre partili siyasetten uzak kalınca insan reflekslerini yitirmiş olabilir.


Misal metinde şöyle şeyler geçiyor: "EDP'nin kurulduğu dönemin siyasal haritası içinde ulaşmak istediği örgütsel hedef ve ortaya çıkarmaya çalıştığı alternatif, büyük ölçüde kendisinden kaynaklanmayan dış nedenlerle gerçekleşmemiş olmakla beraber..."

Veya

(PM ve MYK'ye de şu yüzden haksızlık oluyormuş) "Haksızlık olacaktır, zira EDP fikriyatını en fazla benimsemiş, bu fikriyat uğruna uzun bir süredir çaba harcamış olan insanların bu fikriyata uygun politika geliştirmeyi beceremediklerini düşünmek eşyanın tabiatına aykırı bir durumdur. Kayırma olacaktır, çünkü bu insanları sorumluluktan kurtaracak ve tüm suçu istifa edenlere yüklemiş olacaktır..."

Çok affedersiniz ama bizim köyde buna özeleştiri diyenlere gülüyoruz. Kahkaha atanlar da oluyor ama genelde normal bir gülüş hakim. Gerçi imza sahiplerine bakınca aslında insan anlıyor durumu tabi... Yani, suç neden dış mihraklara atılıyor, PM ve MYK'ye neden haksızlık olur diye cümleler kuruluyor, net bir şekilde belli.

Dükalık yola devam ediyoruz demiş kısaca. Yani demokrasiye geçiş olağanüstü koşullar nedeniyle bir süre daha askıda...

Ama niyeyse metni uzun tutmuşlar işte...

22 Kasım 2011 Salı

Ağlamak Güzeldir

Bu fotoğraftaki ağlayan adam kim, biliyor musunuz? Van Belediye Başkanı Bekir Kaya...

Van Valisi, belediyenin yardım çalışmalarına engel olup kanal kanal gezerken o depremzedelerin arasındaydı. Bir insan bütün o gördüklerine ve yaşananlara rağmen halkına hizmet etmesinin engellenmesine ne kadar dayanabilir ki?

İşte Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, buraya kadar dayanmış ve göz yaşlarını daha fazla tutamamış... 

Ağlamak güzeldir başkanım. Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma... Biz seni biliyoruz.

Ekşiyen Sözlük

Okuyacağınız Ekşi Sözlükle ilgili işbu yazı (uzunca bir entry de diyebiliriz) öyle o kadar çok derinlikli bir analiz, inceleme içermiyor. Bu yazı öncelikle bir okurun, sonra da kimi haklı kimi haksız gerekçelerle üç defa sözlükten uçurulmuş bir yazarın amatör tespitleri olarak görülebilir. Üstelik on binlerce yazarın olduğu bir sözlük yapısında, bir defa bile “Geçen haftanın en beğenilen entry'leri" içerisine herhangi bir “entry”si girememiş bir yazar bu. Gerçi hakkımı yemeyeyim bir defa da olsa “Geçen haftanın en kötülenmiş entry'leri” arasına girmiştim. (Sözlüğü takip edenler bu iki kategorinin yazarlar arası ideolojik savaş alanı olduğunu bilirler. Yani kötü listesine girmek o kadar da kötü bir şey olmayabiliyor)

10 Kasım 2011 Perşembe

Hiç Kimse Seni Buna Zorlamamışken

Dünyanın öbür ucundaki bir ada ülkesinin iyi, güzel ve vicdanlı bir insanı, hiç tanımadığı bir ülkedeki, dillerini o ülkenin bile tanımadığı, insanları kurtarmaya geldi ama sağlam diye kalmasına izin verilen otelin çökmesi sonucu öldü.

Ruhun şad olsun Atsushi Miyazaki, sen Nazım'ın dediği gibi yaptın:


"yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde"