20 Şubat’taki Eurogroup anlaşması, o anda Yunan hükumetine sunulan gerçek seçeneklerin arasında mümkün olan en iyi –ya da en az zarar veren- seçenekti. Anlaşma Yunan hükumetine, sert kemer sıkma politikalarının ulusal ve uluslararası ateşli savunucuları tarafından bankacılık sisteminin boğulması yoluyla kurulan “ölüm tuzağı”ndan kaçma imkânı verdi. Daha da fazlası, krizin başlangıcından bu yana Memorandumun aslında yer alanların aksine ilk defa resmi diplomatik bir belgede krizin ele alınmasında alternatif yönlerin kilit noktaları özetlendi. Diğer yandan, gelin gerçekliği örtmeyelim; 20 Şubat anlaşması, en azından Syriza’nın seçim bildirgesi/programı/sözlerine kıyasla Yunan tarafında bir dizi ciddi taviz anlamına geldi (Bağımsız Yunanların özelleştirmelerle ilgili gerçek bir derdi yok)