GUE/NGL

Geçen Eylül’de yapılan seçimlerde, seçmenler SYRIZA’nın iki eksene dayanan yeni siyasi programını kabul etti:

GUE/NGL Milletvekillerinin Diyarbakır’ın Sur İlçesine Girmelerine İzin Verilmedi

GUE/NGL heyeti, Türkiye ziyaretine dair raporunu Strazburg’da 8 Mart günü saat 17.30’da açıklayacak.

GUE/NGL

Cizre sakinlerine yönelik ölümcül saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz.

20 Kasım 2015 Cuma

Tekzip gibi Tekzip: Figen Yüksekdağ Başkanlık Sistemine "Belki" Demedi

Cumhuriyet gazetesinin 20 Kasım 2015 tarihli sayısında yer alan "Yüksekdağ: Belki" başlıklı haberde Eş Genel Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ'a ilişkin kendi sözlerini yansıtmayan ifadelere yer verilmiştir.

İlk olarak, dün İstanbul'da sadece uluslararası basına yönelik ve davetli olarak düzenlenen toplantımıza Almanya'nın Handelsblatt gazetesi adına katılan Sayın Ozan Demircan'ın haberinin Cumhuriyet gazetesinde yer almasını basın etiği açısından kesinlikle uygun bulmadığımızı belirtmek istiyoruz.

Dahası, haberde yer alan Eş Genel Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ'ın, “Başkanlık sistemini içeren ve yerel yönetimlere daha fazla güç getiren yeni anayasa reformunu destekleyecek misiniz?” sorusunu “Belki” diye yanıtladığı ve 1 Kasım seçimlerini "illegal" olarak nitelediği iddiaları da Sayın Yüksekdağ'ın sözlerini doğru yansıtmamaktadır. Sayın Yüksekdağ 1 Kasım seçimlerinin "illegal" değil "gayrımeşru" olduğunu ifade etmiştir.

Ayrıca Sayın Yüksekdağ'ın söz konusu toplantıda “Başkanlık Sistemi” üzerine değerlendirmeleri aşağıdaki gibi olmuştur:

11 Kasım 2015 Çarşamba

GUE/NGL: Erdoğan’ın Cadı Avı Bitmeli

Avrupa Parlamentosu’ndaki GUE/NGL grubu Başkanı Gabi Zimmer, Avrupa Sol Partisi Başkan Yardımcısı Maite Mola ve 10 Türkiyeli aktivist hakkında başlatılan yasal işlemlere dair şunları söyledi:

“Türkiye’de aydınlar, gazeteciler, yazarlar, avukatlar ve daha sıklıkla sıradan yurttaşlar, hapse girmekle sonuçlanabilecek şekilde “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret”le suçlanıyorlar.

Maite Nola ve 10 Türkiyeli akvitist hakındaki Erdoğan’a “hakaret” suçlaması, 21 Şubat 2015’te İstanbul’da yaptıkları barışçıl gösteriye dayanıyor. Kamusal alanda yürütülen ve sosyal medyadaki gönderileri ve aktiviteleri içeren bu cadı avı, Türkiye’de ifade özgürlüğü gibi temel hakların açık bir ihlalini gösteriyor.

4 Kasım 2015 Çarşamba

Halkın Birliği: HDP'yi Tebrik Ediyoruz

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) belirgin bir başarı gösterip bir kere daha %10 barajını aşarak parlamentodaki üçüncü büyük güç olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

HDP’nin parlamentoya girişi, İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Cumhurbaşkanı “Sultan” Erdoğan’a kontrol edilemez süper güçler verecek aşırı merkeziyetçi bir başkanlık sistemi kurma planlarını gerçekleştireceği nitelikli çoğunluğa ulaşmasını engelledi.

HDP’nin bu başarısı; aşırı milliyetçi bir atmosferde, özellikle Türkiye’nin güneydoğusunda Erdoğan-Davutoğlu rejiminin baskı kampanyasıyla karşı karşıya kaldığı için daha fazla dikkat çekiyor.

3 Kasım 2015 Salı

Fransız Komünist Partisi: Türkiye Seçimleri-Terörün Sonuçları

Hedeflerine ulaşmak ve ne olursa olsun çoğunluk elde etmek için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi kontrolündeki tüm devlet olanaklarını kullanarak, özellikle Kürt halkına karşı savaşı şiddetlendirerek ülkesini kaosa sürükledikten sonra, her türlü seçim mühendisliğini (kayırmacılık, şiddet, usulsüzlük) uyguladı. HDP’nin binlerce üyesi ve yöneticisi tutuklandı, tehdit ve taciz edilerek özgür bir seçim kampanyası yürütmesine engel olundu. Bu koşullar altında AKP, aşırı sağcı MHP’den oy alarak hedefine ulaştı. Bunlar terörün sonuçlarıdır.

Bununa beraber Erdoğan’ın taktiği, HDP’nin bir kere daha %10’u aşması ve 59 milletvekilliği kazanmasını engellemekte başarısız oldu. Bu sonuç 7 Haziran seçimlerinin gösterdiği dönüm noktasını hiçbir yönden geçersiz kılmaz.

GUE/NGL: Parlamento Seçimlerinde Aldığı Sonuç İçin HDP'yi Kutluyoruz

Böyle bir seçim kampanyası koşullarında yüzde 10,7 oy almak bir başarıdır. Erken seçim kararı alındığından bu yana geçen süreye artan kutuplaşma, politik şiddet ve ifade özgürlüğünün sınırlanması ve medyaya eşitsiz erişim damgasını vurdu.

AKP’nin zaferi, muhalefeti tehdit etme ve suçluymuş gibi gösterme stratejisinin işe yaradığını gösteriyor. AB’nin Türkiye’yle sözde göçmen anlaşması yapmak için utanç verici çabaları ve seçimden bir hafta önce Merkel’in ziyareti de bunlara yardımcı oldu.

Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP mutlaka müzakere masasına dönmelidir. Türkiye’de barış ve demokrasiyi sağlamak için Kürt sorununun çözülmesi gerekiyor.